12 Ekim 2016 Çarşamba

HOMOSEKSÜELLİK NEDİR? NASIL KURTULUNUR? HOMOSEKSÜELLİK HAKKINDA EZBER BOZAN BİLGİLER





HOMOSEKSÜELLİK NEDİR? NASIL KURTULUNUR? HOMOSEKSÜELLİK HAKKINDA EZBER BOZAN BİLGİLER
Yıllardır birçok homoseksüelle görüştüm, bir çoğunun düzelmesine, aile kurmasına vesile oldum, toplumumuzu bu saplantıdan kurtarmak biz psikologların vazifesidir. En çokta kendini homoseksüel gören ve bunu kabullenip yaşamaya çalışan insanlara yol göstermemiz lazım, psikolojik olarak ne sıkıntılar çeker bu insanlar. Erkektir ama kendini erkek göremez, kendi cinsine yönelir, niye böyle oluyor anlayamaz, kendini sapık görür, çevre ne der diye düşünür, herkes normalde bir ben mi böyleyim diye kendi içinde fırtınalar kopar. Daha ileri gidip intihar eden, penisini fazla görüp kestirmeye kalkan birçok insana denk geldim. Homoseksüeller bir yere kadar kendilerini anormal görüp içinde buhranlar yaşarken, yaşadıklarını gizlerken kendi gibi başka insanların olduğunu farketmesi ile kendini normal görmeye başlayabiliyor, en kötüsüde budur. Eğer kendini anormal kabul etse tedavisine bakacaktı, kendini normal görünce hayatını bu şekilde yaşamaya başlar, yanlış üzerine bir ömür kurmaya kalkar.

Şurası kesindirki 50 yıldır bütün dünyada homoseksüellik geni bulmak için Amerika'dan Avrupa'ya bir çok ülkede homoseksüellik araştırmaları yapıldı. Maksatları homoseksüellik genini bulup “işte bulduk homoseksüellik doğuştan gelen bir şey, insanların % bilmem kaçı bu şekilde doğar, genetik bir durum yani ırsi bir durum” diye insanları kandıracaklardı. Homoseksüellik geni bulunamadı çünkü böyle bir gen yok, insanlar ya erkektir ya dişidir başka bir cinsiyet yok. Homoseksüellik doğuştan değildir, çevresel şartlardan oluşur. 

Kendini homoseksüel zannedenlerin çoğu gerçek homoseksüel değildir. Kendinin homoseksüel olduğunu zannedenler homoseksüellerden daha fazladır. Küçük yaşta başından istenmeyen bir olay geçmiş, kendini parmaklamış bundan zevk almış veya erkek erkeğe birşeyler yaşamış, bu bir kaç kez devam etmişse hemen kendini bu insanlar homoseksüel zannetmekteler. Bu kesinlikle doğru değildir. Eğer bir erkek kadınlara karşı bir şey hissetmiyor hatta kadınlardan nefret ediyor ve erkeklere yöneliyorsa o zaman homoseksüel olduğu düşünülebilir, bununda psikolojik terapilerle düzelmesi mümkündür. Eğer siz kadınlara meyilliyseniz, kadınları görünce tahrik oluyorsanız erkek erkeğe ne yaşamış iseniz, başınızdan ne geçmiş ise homoseksüel değilsiniz. Kendinizi homoseksüel olarak zannetmenize sebep olan davranış ve hareketleri bırakın 40 gün sonra yepyeni bir insan olduğunuzu göreceksiniz, % 90 homoseksüellikten kurtulacaksınız, uzman bir psikoloğun bir kaç terapisi ve bilgilendirmesi ile kafanızdaki bütün sorulara cevap verilince, normal cinsellik nedir öğretilince kurtulmuş olacaksınız.

HOMOSEKSÜELLİK HAKKINDA TESPİT ETTİĞİM FAYDALI OLACAĞINA İNANDIĞIM BAZI BİLGİLERİDE PAYLAŞMAK İSTİYORUM 
1- Homoseksüellik normal bir ilişki şekli değildir, bir sapmadır, cinsel bir tercih değildir. Psikolojik ve sosyolojik şartlardan oluşmuştur. Biolojik ve irsi (kalıtsal) değildir, yani insanlar homoseksüel doğmazlar. Normal olan erkek birinin kadınlara alaka duyması, kadınında erkeklere alaka duymasıdır. 

2- homoseksüelliğe sebebiyet veren birçok sebepler tespit edilmiştir bunlardan bazıları;
I) Annenin küçükken erkek çocuğuna kötü davranması; bu hareket çocuğu anneden kaçırır babaya yaklaştırır, babanın baba rolünü iyi oynayamaması, kılıbık olması, annenin baskın karakterli olması.
II) Çocuklar 7 yaşında itibaren ayrı yataklarda ve mümkünse ayrı odalarda yatırılmalılar, kız kız gibi, erkek erkek gibi büyütülmeli. Anne erkek çocuğunu 12-13 yaşından sonra kadın gezmelerine ve günlerine götürmemelidir.
III) Erkek çocuklarıda kız çocukları gibi buluğ çağına kadar östrojen hormonu (kadınlık hormonu) salgılar. Ergenlikle beraber erkek çocuklarının vücutlarından testesteron hormonu salgılanmaya başlar, yani erkeklik hormonu salgılanmaya başlar. Sakalları çıkar, sesi kalınlaşır, diğer yerlerinde kıllar çıkar, vücudu kalınlaşır. Bu yaşlarda çocuk kendi vücuduna karşı alaka duymaya başlar, cinselliğe karşı aşırı merak başlar, ilk başta cinselliği kendi vücudunda tanımaya çalışır, vücuduna dokununca tahrik olur, tuvalette arkasına elleyince tahrik olur, bazen parmağını arkasına sokar bundan tahrik olur, çocuklara bunu yapmanın yanlış olduğu ve yapmaması gerektiği anlatılmalıdır. Şartlar müsait olursa arkadaşları ile birbirlerine sürtünme ve daha ileri gitmeye kadar bu iş varabilir. Fakat bu cinsellikten değil meraktandır. Birçok çocuk bu yaşlarda penislerini birbirlerine gösterirler, cetvel ile ölçerler, masturbasyona başlarlar fakat duygusal ve içe kapanık çocukların cinselliği öğrenmesi geç olur, yapılan bu hataları hafızalarından silemezler kendilerini sapık gibi görmeye başlarlar. Hatta bir veya birkaç kere arkadaşları ile ilişki yaşadı ise kendini homoseksüel kabul eder ve o şekilde yaşamaya başlayabilir. Duygusal ve içe kapanık çocuklar bunu atamazlar ve hastalık-takıntı haline getirirler. Gerçekte bilseler homoseksüel olmadıklarını, gençlik geçişinde böyle şeylerin olabileceğini bilmiş olsalar hemen kurtulurlar. Aileler çocuklarına ergenlik nedir, vücutta ne gibi değişmeler olur, bu hususlarda doğru ve yeterli bilgi vermeleri gerekir, aksi takdirde çocuk kolay ulaşabildiği bir arkadaşı ile cinselliği sınayabilir. 
IV) Kız çocuklarının yanında anneleri erkekleri kötüleyen ve onları öcü gibi gösteren hareketler ve sözler etmemeli, bu kız çocuklarında erkeklere karşı bir nefrete dönüşüp kızları yönelmesine sebep olabilir, bilhassa cinselliği zor ve kötü gösteren şeyler söylememeli, bu kız çocukları bundan korkup erkeklerden uzaklaşıp kızlara alaka duymaya başlayabilir yani lezbiyenliğe yönelebilirler ayrıca vajinusmusada sebebiyet verebilir.
V) Çocukların yanında yanlış cinsel hikayeler anlatmak, kadınlardan korkutmak uzak tutmak için onların rahimlerinde-önlerinde timsah var vb. gibi aslı astarı olmayan hikayer uydurmak bilinçaltlarında kadınlardan korku ve uzak durma meydana getirir, bunun sebebinide çocuk hiçbir zaman bilemez, ancak uzman bir psikolog bunu çözebilir.
VI) Cinsel organ kompleksi homoseksüelliğe yol açabilmekte ve bazende sapık bir şekilde çocuklarla cinselliğe itebilmektedir. Tıbbi olarak 8 cm (dik durumda) ve üzeri penisler normal kabul edilir. Kadınların rahim uzunluğu ortalama 6-11 cm’dir, cinselliğe hassas sinirler rahmin girişinde ilk 3,5 cm’de bulunur, bundan sonrasını kadın hissetmez, erkeğin aletinin büyüklüğü ve uzunluğu kadın tarafından hissedilmez. Yani bir erkeğin aleti 6 cm bile olsa eşi ile cinsel ilişki yaşar, orgazma ulaşır, eşini orgazm eder, çocuk sahibi olabilir. Erkeklerde büyük alet kompleksi ve kadınlarda büyük alet beklentisi cinselliği bilmemekten kaynaklanır. 
VII) Homoseksüellerin bir çoğu erkek sohbetlerini ve arkadaşlıklarını sevmekte, cinsellikten ziyade birlikte vakit geçirmek istemektedirler. İlla cinsellik yaşamak istemezler, kendilerine erkek birini örnek alır, onun yanında mutlu olurlar, onunla vakit geçirmek isterler, hatta idol gibi görüp bir erkeğe aşık olabilirler. Bütün bunlar aşılabilir, insanların içinde örnek alma, benzeme, taklit etme, sığınma, empati kurma gibi bir çok psikolojik dürtüler vardır. İnsan kendinden üstün gördüğü birine imrenir, taklit etmek ister, onun gibi olmak ister bunlar normal düşüncelerdir. Bir ressam için Mikelanjola önemli bir figürdür, futboldan hoşlananlar Maradona'yı iyi bilir, bokstan hoşlanan biri Muhammed Ali'yi mutlaka bilir ve onlara karşı içinde empati-sevgi-hayranlık duyguları besler, fakat onları seviyor diye cinsel olarak beraber olmayı düşünmez, işte burada homoseksüellerde yanlış bir duygu devreye girer, çevrelerinde gördükleri sevdikleri birine cinsel olarakta yakınlık duymaya başlarlar. 

3- Eşinizle arkadan yani anüsten beraber olmayın, bu hem cinsel hastalıklara sebebiyet verebilir hemde hijyen açısından son derece yanlıştır. Üstelik kadının cinselliğe hassas noktası vajinadadır, anüsten beraber olmaktan hiçbir kadın hoşlanmaz ve bundan zevk almaz (porno filmlerde bu işten zevk alıyor gibi görünen artistlere aldanmayın, onların hepsi rol gereği yapılan işlerdir). Kadının arkası ile erkeğin arkası arasında biyolojik olarak hiçbir fark yoktur, kadın ile arkadan beraber olmaya başlayan biri yakın bir gelecekte erkeklerlede olacaktır, bu kesin. Yapılan istatistiklerde kadınların % 99’u arkadan beraber olmayı istememiştir.

4- Homoseksüellikten kurtuluş mümkündür. İki tür homoseksüellik vardır, birincisi kendini homoseksüel zannedenler, gençlik yıllarında merakla bu işi yapmış ve kendini homoseksüel zannedenlerdir bunların kurtulması çok kolaydır. İkincisi kadınlardan nefret edenler, bu ikinci grup gerçek homoseksüellerdir, daha ziyade çocukken bilinçaltına yerleşmiş korkulardan kaynaklanan bir durumdur, psikologlar bunu çözebilir. Yeterki insan bundan kurtulmak istesin, istemek kurtulmanın yarısıdır. 

5- Homoseksüellik ülkelerin geleceklerini karartan en büyük bir hastalıktır. Bir kültürün kendini devam ettirmesi için 2.3 doğurganlık oranına sahip olması gerekir, bu oran Almanyada 1,3-İngilterede 1,6-Fransada 1,8-İtalyada 1,3 tür yani bu ülkeler yakın bir gelecekte kendi kendilerine yok olacaklar, şu an tedbir almış olsalar bile ancak 30 yıl sonra (+) geçebileceklerdir, kaldıki daha tehlikenin farkında değiller. Bu duruma düşmelerinin en büyük sebebi evlilik yaşının yukarı çekilmesi, zinanın artması, homoseksüelliğin ve diğer cinsel sapkınlıkların ciddi artış göstermesidir.

6- Bugün Filistin toprakları üzerindeki Lut gölün kıyısında yaşamış iki şehir var; sodom ve gomorre, bunlar zamanında zengin bir memleket iken homoseksüellik bu şehirlerde yayılmış ve artık aleni yapılmaya başlanmış, bu duruma nasıl geldikleri anlatan başka bir belgede diyorki, sodom ve gomore halkı homoseksüllikten 50 yıl önce kadınları ile arkadan beraber olmaya başlamışlar, ondan sonrada homoseksüllek yayılmış. Bu şehirleri Allah helak etmiş homoseksüelliklerinden ötürü. Zina islamda haramdır, homoseksüllik zinadan daha büyük bir günahtır, çünkü zinada sana helal olmayan bir kadın ile beraber olmak var bir nevi normal ilişki ama homoseksüllikte normal olmayan bir ilişki var, kadın ile beraber olma yerine erkek ile beraber olmayı tercih etme var.

7- İslami hassasiyet olanlar için; dünyaya imtihan gereği gönderilmiş olan insanoğluna Allah ruh ve nefs diye iki özellik vermiş. Ruh Allah katındandır ve iyilikleri ister, nefs ise kötülük kaynağıdır ve her türlü günahı işleyecek kapasitede yaratılmıştır. Bir müslüman bilecekki içimde nefs denilen kötülük kaynağı bir güç var ve bu her türlü günahı işleyecek kapasiteye sahip, doğuştan her insana verilmiş ve bu yüzden imtihan ediliyor. İçinde gelen bu günah arzularının onun isteği olmadığını bilecek, günah işleme nefsin arzusudur. Bazen yanılıp nefsine uyup insan günaha düşebilir, günah düştüm diye orada kalmamak ve günahı devam ettirmemek lazım, hemen tevbe edip Allah’a dönmeli insan. Günahta ısrar şeytanın özelliğidir, müslüman günaha düşünce hemen tevbe edip Rabbine yönelir. Tevbe ettikten sonra şeytan yaptığı günahları ona hatırlatır sen zamanında homoluk yaptın, grup seks yaptın, sanal seks yaptın sen pis birisin, senin Allah’ın yanında ne işin var, camiye yakışmıyorsun diyebilir. Bu sese kulak vermeyin bu şeytanın sesidir, Allah sizi tevbeye çağırır şeytan günahta devam etmeye.

8-İnsanlara homoseksüellik, lezbiyenlik, grup seks, hayvanlarla seks dahil her türlü sapıklığı normal gibi göstermeye çalışan dünya çapında aşağılık bir zihniyet var. Bunlar homoseksülliği normal gibi göstermeye çalışıyorlar, lezbiyenliği normal göstermeye çalışıyorlar, akla hayale gelmeyecek her türlü cinsel sapıklığı fantezi diye insanlara sunuyorlar, bunun için holywoad'da filmlerde çekiyorlar. Bakın porno filmlere 50 çeşit kategori vardır, sapıklığın her türlüsünü insanlara sunuyorlar, normal insanlar bunları seyrettikçe düşünceleri değişiyor, sapkın ve uç isteklere yöneliyorlar. Canının istediği herşeyi yapmayı insanlara özgürlük diye sunuyorlar, hiçbir hedefi-kutsalı-değeri olmayan sadece arzularını gerçekleştirmek için yaşayan görünüşte insan ama hiçbir insani değeri olmayan mahluklar ortaya çıktı. Adı profösör olmuş, bilim adamı olmuş gerçekte bir sapıktan başka bir şey olmayan kişilerin yazdığı kitaplar, sözleri-konuşmaları sizlere delil olmasın. İnsanlar dünyada misafirdir, arkanızda güzel bir eser bırakın, nerden geldiğinizi ve nereye gideceğinizi asla unutmayın.

HOMOSEKSÜELLİK TEDAVİSİNDE YAPILACAK ÇALIŞMALAR
1- Homoseksüellik genetik bir durum değildir, homoseksüellik çevresel faktörlerden oluşan bir hastalıktır, cinsel sapmadır, bunu kafanıza iyice yerleştirin. Homoseksüellik geni yok, yıllarca homoseksüellik geni var diye insanları kandırdılar, bilimsel olarak homoseksüelliğe yolaçan bir gen bulunamadı, homoseksüellerin 3. bir tür olduğuna dair bir gen'de yok, insanlar ya dişidir ya erkektir. 
2- Acil olarak bir üroloji hekimine giderek hormon tahlili yaptırın, kan değerlerinize baktırın. Bazı homoseksüellerde testesteron hormonu azlığına rastlanmaktadır, bu hormonunun azlığı sebebi ile erkek adam kadınlara karşı bir şey hissetmeyebiliyor, erkeklere karşıda bir şey hissetmiyor fakat bir şekilde cinsellik yaşamak isteği onu homoseksüelliğe itebiliyor. Testesteron hormonu azsa tedavisi var, ilaçlarla normal seviyeye getiriliyor. Bir erkek kadınları görünce onlara karşı bir şey hissetmiyorsa, tahrik edici kıyafetler giymiş bir kadını görünce birşeyler hissetmiyorsa bu normal değildir, testesteron hormonu azlığını düşündürebilir. 
3-Homoseksüelliği artıran, sizi farklı eğilimlere sokan internetteki çakma profillerinizi kapatın, bu profiller oldukça kendinizi kontrolsüz başıboş bulacaksınız, içinizden bir ses sizi buralarda arkadaş bulmaya itecektir.
3-Bir işiniz yoksa boş geziyorsanız, boş gezmek insanda cinsel dürtü ve düşünceleri artırır, hemen bir iş bulun, çalışmaya başlayın.
4-Kılık kıyafetiniz önemlidir, dış görünüş önemlidir. Sinek kaydı traş oluyorsanız kirli sakal bırakın, saç kesim şeklinizi değiştirin, dar ve düşük bel pantolon giymeyin, likralı pantolon giymeyin, parlak renk kumaşlı kıyafetler giymeyin, erkeksi renkler giymeye dikkat edin (siyah-gri-lacivert vb.), slip kilot giymeyin, paçalı pamuklu kilot giyin veya pamuklu boxer giyin. 
5-Bulunduğunuz çevre sizi bu işe başlatmış o yüzden çevrenizi değiştirin. Arkadaş çevrenizi ve iş çevrenizi değiştirin. 
6-Yaptığınız iş belki sizin bu işe yönelmenize sebebiyet vermiş olabilir, iş değişikliğide önemlidir. Mesela kadın terzisi ve kadın kuaförü gibi işlerde çalışanlar kadınlarla çok içiçe olduklarından dolayı belli bir süre sonra kadınlara karşı alaka azlığı meydana gelmekte, sonrasında daha gizemli gördükleri erkek cinselliğine yönelmek olabilmektedir.
7-İnsanların içinde nefs denilen Freud'un İmam Gazali'den çalıp adına id (ilkel benlik) dediği bir yapı vardır. Nefs'in özelliği içinde her türlü fikri barındırmasıdır, doğru-yanlış, iyi-kötü diye bir sınıflandırma yapmadan bütün insanlarda her türlü istek vardır. Normal bir insanın içinde bile homoseksüellik nasıldır, grup seks nasıldır, lezbiyenlik nasıldır vb. her türlü sapık düşünce potansiyel olarak vardır, bu düşüncelerin olması sizi sapık yapmaz, bu düşünceleri gerçekleştirmek sapık yapar. Evli birisiniz, dışarda çok güzel başka kadınlar var, ister istemez onları görüyorsunuz ve beğeniyorsunuz hatta içinizden ona karşı başka duygularda geçiriyorsunuz, bir çok zaman bu düşünceler otomatik olarak geçiyor. Bunları gerçekleştirmeye çalışmadıktan sonra siz normal birisiniz. Kafanızdan geçen düşüncelerden dolayı homoseksüel, sapık, lezbiyen olmazsınız. Kafamdan böyle düşünceler geçiyor diye, aklıma sapıkça şeyler geliyor diye kendinizi sapık görmeyin, bu yanlış bir düşüncedir. Homoseksüellerin en büyük hatası bu düşüncelerin sadece kendilerinde olduğunu düşünmesi, kendisinin herkesten farklı olduğunu düşünmesidir. Hayır kimseden farklı değilsiniz kardeşim, sizde içimizden birisiniz, en az bizler kadar erkeksiniz, yeterki gerçek bir uzmana danışın.
8-Homoseksüellikten kurtulmak bir aspirin içmeyle baş ağrısından kurtulmak kadar basit değildir. Hikayenizin bilinmesi gerekir, başınızdan neler geçti, kaç yaşında başladınız, nasıl başladınız, düşünceleriniz nasıldır vb. birçok husus bilinecek, psikolog sizin bilinçaltınıza inebilecek, ondan sonra terapi ile tedavi edebilir ancak. Kurtulmak istemek başarı için şarttır. Yönelimlerinizin değişmesi, bakış açınızın değişmesi, bilgilerinizin değişmesi, duygularınızın değişmesi için en az üç ay kontrollü bir şekilde gideceksiniz, uzman psikoloğun söylediklerini yapacaksınız. İnsanların değişmesi kolay olmuyor. Değiştim dediğiniz anda bir rüya görüp ben yapamıyorum diye vazgeçebilirsiniz veya eski bir dostu görüp tekrar gay düşüncelerinizin aktif hale gelebilir korkmayın burası kaderinizin değişeceği yerdir, bu düşünceleri reddedin ve içinizden gelen sese kulak vermeden doğru yolda ilerlemeye devam edin, kurtuluş yakındır.

SON SÖZ
Bugüne kadar her ne yaşadınız, her ne hissettinizse değişmek istiyorsanız, pişmansanız sizlere kapı her zaman açıktır. Başınızdan birkaç olay geçti diye kendinizi homoseksüel görüp kabullenmeyin, istediğiniz an değişmek elinizde. Kim bir yuva kurup, mutlu olmak istemezki? Çocuklarınızın olması, sizi seven ve değer veren bir eşin olması dünyanın en büyük hazinesidir. İnsanın en rahat ettiği yer yuvasıdır, sıcak bir yuva kurmak birçok psikolojik hastalıktan sizleri korur. Zeki Müren ölmeden önce bir röportajında diyorduki; “herkes beni çok mutlu zannediyor, evlerim-arabalarım-çok param var fakat hiç mutlu değilim. Evime geldiğim zaman kimsem yok, bir su getirenim yok, hasta olsam bakanım yok, çok pişmanım”. 
Hiçbir şey için geç değil, henüz hayatta iseniz çareler tükenmemiştir. 

BİZLERE ULAŞMAK İÇİN
https://www.facebook.com/uzmanailedanismani
https://plus.google.com/u/0/b/115521613545215332174/115521613545215332174/posts
http://uzmanailedanismani.blogspot.com.tr/
ailedanismani@gmail.com

30 Eylül 2016 Cuma

PENİS POMPASI NEDİR? KULLANMAYA GEREK VAR MIDIR?


PENİS POMPASI NEDİR? KULLANMAYA GEREK VAR MIDIR?
(Penislerinin küçük olduğunu düşünen erkekler yanlış arayışlar içine giriyorlar, onları kandırmak için bir çok firmada ilaç ve aletler üretmiş para kazanmak için insanların sağlığını hiçe sayıyorlar. Bu soyguna kimsede dur demiyor, bizlerde halkımızı bilgilendirmek için bu yazıyı kaleme aldık.)
Penis pompası penisi büyütmez, penise daha fazla kan dolmasını sağlar, penise daha fazla kan dolunca penis bir miktar uzamış gibi olur. Penis pompasını bir süre kullandığınız zaman kılcal damarların çatlamasına sebebiyet verir, penise kan dolduran damarların çatlamasından sonra penisiniz asla bir daha dik duruma gelemez, ameliyat üzerine ameliyat olursunuzda işe yaramaz, neticede penisinizi kaybedebilirsiniz. Cinsel olarak bir hiç durumuna gelirsiniz. Birçok porno film yıldızı bunu kullanmış sonunda penisini kaybetmişlerdir, penis vazife yapmayınca cinsel hayatına homoseksüel olarak devam edenler bile olmuştur.

"Kadınların vajina uzunluğu ortalama 6-11 cm arasında değişmektedir. Kadınların cinsel sinirleri vajina girişinde ilk 3,5 cm'de bulunur. Erkeğin penisi buraya sürtünce kadın cinsel olarak haz alır, vajinanın 3,5 cm'den sonrası balon şeklindedir ve penisi kavramaz. Kadın erkeğin penisinin kaç cm olduğunu anlayamaz. O yüzden değerli erkekler 6 cm bir penisiniz bile olsa cinsel olarak haz almak için yeterlidir, eşinizin haz alması için yeterlidir, çocuk sahibi olmak için yeterlidir. Sizin cinsel olarak bir probleminiz yoktur. Tıbben 8 cm ve üzeri penis normal kabul edilir, ameliyat olacağım desenizde yapmazlar. Cinsel haz penisin uzun veya kalın olması ile doğrudan alakalı değildir, yeterli büyüklük varsa tamamdır."
Piyasada satılan penis pompası, penis büyütücü ilaçlar, penis büyütme teknikleri ne varsa hepsi yalan ve aldatmacadır. Bunlara ihtiyaç yoktur. Cinsel mutluluğu uzun ve kalın peniste aramak ve öyle olduğunu düşünmek yanlış bir bilgidir.

Bizlere ulaşabileceğiniz linklerimiz:
https://www.facebook.com/uzmanailedanismani
https://plus.google.com/u/0/b/115521613545215332174/115521613545215332174/posts
http://uzmanailedanismani.blogspot.com.tr/
ailedanismani@gmail.com

CİNSEL İSTEKSİZLİK HASTALIKTIR

CİNSEL İSTEKSİZLİK HASTALIKTIR
1-Evli bir erkek; aradan aylar geçmiş ve bir türlü eşi ile beraber olmamışlar, beraberlik aklına dahi gelmiyorsa bu durumda bir problem var demektir. Bazen üzüntü, psikolojik hastalıklar, bir yakını kaybetme vb. durumlarda cinsel isteksizlik meydana gelebilir, bu durum en fazla 3 ay devam edebilir, normalde 40 günden fazla devam ediyorsa bir ürolog hekime gidilmeli hormon tahlili ve diğer kan değerlerine baktırılmalıdır. Bütün değerler normalse o zaman problem tıbbi değil psikolojik demektir. Uzman bir psikologtan yardım alınmalıdır.
2-KADINLARDA: Kadınlarda cinsel isteksizlik pek olmaz. Kadınlar cinsellikte genelde pasif konumdadırlar. Eşleri tarafından sözle ve dokunarak uyarılmadıktan sonra kadınlar cinsel olarak hareketlenemezler. Nadiren istekli oldukları durumlarda olabilir. Kadınlar beraber olurken cinsellikten zevk almıyorsa, vajinaya temas halinde yine birşeyler hissetmiyorsa, zevk almıyorsa bir sıkıntı olma ihtimali yüksektir. Böyle bir durumda ürolog bir hekime gidilip gerekli tahlil ve tedaviler yaptırılmalıdır. Eğer tıbben herşey normal olduğu halde yinede problem devam ediyorsa o zaman psikolojik demektir. Uzman bir psikologtan yardım alınmalıdır.
3-Ergenliğe girmiş erkek çocuklarında (14-15 yaş) cinsel olarak bir hareketlenme başlar. Ailesi bunu takip etmelidir. Eğer yaş 16 olduğu halde cinsel olarak bir hareketlenme olmuyorsa bunlar problem işaretleridir. Cinsel hareketlenme derken kızlara karşı bir alaka olmuyorsa, televizyonlardaki cinsel sahneler alakasını çekmiyorsa, cinsel yayınlara karşı bir arzu duymuyorsa, bir kız arkadaş edinmeye çalışmıyorsa sıkıntı olabilir. Ergenlik dönemindeki çocuklarda cinsellik yanlış ortaya çıkabilir, bazen kendi cinsine karşı alaka uyanabilir. Büyükleri bazen şaka ile karışık kız arkadaşın var mı veya şu kız çok güzel diyerek onu kızlara karşı yönlendirirse iyi olur. (Bu yönlendirme git kız arkadaş bul, gününü gün et manasına değildir, erkekler kızlara karşı meyilli olmalı bunu öğretmek içindir.)
4-Kız birinin evlenmesi erkeğe bağlıdır, o yüzden bazen evlenemeyebilir veya geç evlenilebilir. Fakat yaşı 30'a gelmiş bir erkek, işi var evlenmiyor, evlenmekte istemiyorsa bakılır; bir kız arkadaş bulmuş evlenmek yerine zina ederek mi ihtiyacını karşılıyor, yoksa bir hastalıkmı var veya yanlış bilgilendirildiği için cinsel bir kompleksi olabilir mi, bu yüzden mi evlenmiyor veya evliliğini geciktiriyor? Başka bir cinsel hastalık veya sapma mı olabilir akla gelir. Normalde bir erkek işini eline aldıktan sonra evlenmek istemeli, yuva kurmak istemelidir. Bu tabiat kanunu gibidir.
5-Evli erkeklerin bir kez beraber olduktan sonra ikinci kez beraber olamayışları cinsel isteksizlik değildir. Tatmin edici bir beraberlikten sonra ikinci kez beraber olunmak istemeyebilir, genç evlilerde bazen bir kaç kez beraber olma durumu olabilir. Haftada en az bir kere beraber olan erkeklerde cinsel isteksizlik yoktur. Daha fazla beraber olmak için asla performans hapları almayın. Cinsel muhtevalı ilaçlar performansı artırayım derken kalp krizi yapabilir, karaciğere zarar verebilir, böbreklere zarar verebilir. En güzeli normal bir şekilde hayatını devam ettirmek ve vücudunu kendi haline bırakmaktır. Vücut saatine göre hareket etmektir.
6-Eğere tıbben bir problem olmadığı halde, hormon ve bütün kan değerleri normal olduğu halde cinsel isteksizlik varsa bu psikolojiktir. Uzman bir psikolog tarafından yapılacak doğru bilgilendirme ile bu problem çözülür. Mesela birçok evlenemeyen erkek kendi penislerini küçük gördüğü için kompleks meydana gelmiş bu yüzden evlenmekten kaçınıyor veya ergenlik döneminde başından bazı istenmeyen durumlar geçmiş bu yüzden kendini suçluyor, kendini gay görüyor, sapık görüyor bu yüzden evlenmek istemeyebiliyor. Bunların hepsinin bir çaresi var, evlenmemek için mazeret değildir. 
"MUTLULUĞU ERTELEMEYİN, BİR YUVA KURUN. YUVASI OLMAYANIN MUTLULUĞU OLMAZ."

Bizlere ulaşabileceğiniz linklerimiz:
https://www.facebook.com/uzmanailedanismani
https://plus.google.com/u/0/b/115521613545215332174/115521613545215332174/posts
http://uzmanailedanismani.blogspot.com.tr/
ailedanismani@gmail.com

DİNDARLIK VE CİNSELLİK



DİNDARLIK VE CİNSELLİK
Eğitim sistemimizin bozukluğu yüzünden maalesef okula gidenler hiçbir şey öğrenemeden mezun olmaktalar, kendilerine hayat boyu lazım olacak birçok bilgiyi okuldan alamamaktalar. "İSLAM DİNİNE GÖRE CİNSEL BİLGİLERİN ÖĞRENİLMESİ FARZDIR, ÇÜNKÜ AİLEDE HUZUR VE MUTLULUK BU BİLGİLERİN DOĞRU BİR ŞEKİLDE ÖĞRENİLMESİ İLE OLUR" Bu bilgiler okullarımızda öğretilmemekte, insanlarımız kendi kendilerine öğrenmeye çalışmaktalar. Yetersiz kaynak ve kişilerden, kulak duyma bilgilerle öğrenilecek bilgilerde sağlıklı olmamakta, hatta problemler meydana getirmektedir. Ana hatları ile bilgilendirme yapmaya çalışacağız;
1-Evlenmeden (nikah akdi yapılmadan) yapılan cinsel birliktelikler İslam dinine göre zina kabul edilir ve haramdır. Bazen bir kız, bir erkek ikide şahit bulup aralarında nikah kıyıyorlar ve evleniyorlar, birlikte yaşamaya başlıyorlar, ailelerin haberi olmadan yapılan bu tür nikahlar zinaya kılıf bulmadan başka birşey değildir.
2-İlk gece (zifaf-gerdek gecesi) yani ilk beraberlik birçok genci korkutur, ilk kez beraber olma acaba başarabilecekmiyiz, rezil mi olacağım, elimi yüzüme mi bulaştıracağım vb. korkular olur, olmasıda normaldir. İnsan bilmediğinden her zaman korkmuştur, cinsellikte bu korku çok güzeldir ve tatlıdır, olması iki insanı birbirine yaklaştırır. Cinsellik bir keşif gibidir, iki insanda ilk defa bu duyguları birbirleri ile yaşayacaklar, sevecekler, sevilecekler, beraber olacaklar, o anı yaşamak çok güzel ve tatlıdır. İşin en güzel tarafı zaten korkma ve heyecanlanmadır. Korkulacak hiçbir şey yok, rahat olun, içinizden geldiği gibi hareket edin. İlk gece beraber olacağız diye de bir şart yok, ikinci gece olur, üçüncü gece olur, dördüncü gece olur, acele etmeyin, birbirinizle olmanın tadını çıkarın, hazır olduğunuzu hissedince beraberliğe geçin. İlk gece beraber olduktan sonra kan gelince devam etmeyin, iki gün sonra tekrar birlikte olmaya başlayın, bu süre içinde vajinada meydana gelen tahriş geçer. 
ÖNEMLİ NOT: Kadınların yaklaşık 1/3'nin kızlık zarlarında sıkıntı olur, ya hiç olmayabilir veya esnek olup doğumda yırtılabilir veya kendiliğinden yırtılmışta olabilir, bu yüzden ilk gece kan gelmedi diye eşinizi iffetsiz görmeyin, güvensizlik yapmayın. Eşinizi önceden tanıdınız ve güvendinizse problem yoktur. İlk gece kan gelmedi diye eşini fahişe gibi gören, bu durumu kimseye söyleyemeyip yaşayan birçok insana denk geldim, hatta eşi ile hayat boyu bu yüzden didişen, ona kötü davranan erkeklere denk geldim, cahillik ne kötü bir şey.
3-Cinsel performans olarak haftada şu kadar beraber olacağız, bu kadar olmalıyız, normali budur diye kendinizi sınırlamayın, canınız ne kadar isterse o kadar beraber olabilirsiniz. Şu kadar cinsellik yaşarsam cinselliğe çok düşkün olmuş olurum, Allah bunu sevmez vb. gibi düşünceler doğru değildir, tıbbende dinende size bir mani yoktur. Eşinizle beraber olurken amellerinizi yazmak için devamlı sizle beraber bulunan kiramen katibin melekleri yanınızdan ayrılır. Cinsel ihtiyacınızı haram yoldan giderseniz günaha girecektiniz, helal yoldan giderdiğiniz için sevap kazanmış oluyorsunuz. Ne kadar beraber olursanız o kadar sevap kazanmış olursunuz. 
4-Beraber olurken üzerinizi bir örtü ile örtün diye tavsiye var, bu tavsiyenin yapıldığı zamanlarda evlerin kapıları yoktu, her an içeri bir çocuk girebilirdi, o yüzden insanlar beraber olurken üzerlerini örterdi. Karanlık bir örtüdür, kapıyı kapatmak bir örtüdür, yalnızca eşiniz ve siz odadasınız. Beraber olurken üzerimiz açıldı, örtelim diye bunu düşünürseniz cinselliği yaşayamazsınız. Beraber olduktan sonra üzerinizi örtebilirsiniz, bir beis yok hatta böylesi daha güzel olur.
5-"Cinsellik esnasında aklın üçte ikisi gider" diyor Hz. Peygamber, anal seks (İslam dinine göre haramdır) ve oral seks (haram diye bilgi yok fakat İslam temizlik dinidir, tenasül uzvu ve ağız yanyana getirilemez) hariç birlikte herşeyi yaşayabilirsiniz. Cinsellik beraberlikte içinizden geldiği gibi davranmak hareket etmek esastır. İlla şu pozisyonda beraber olmalıyız, şöyle yapmalıyız diye kendinizi sınırlamayın, kendinizi serbest bırakın. Bir kova suyu yere dökünce bir yolunu bulup akar gider, cinsellikte böyledir, kendisi yolunu bulur, kendinizi kasmayın, rahat olun, serbest hareket edin.
6-Dindar kadınlar eşiniz dışarda hergün yüzlerce kadını ister istemez görmekte, eve geldiği zaman sizi hizmetçi kıyafetinde görürse hayal kırıklığı yaşar, size karşı alakası azalır. Kocanız eve geldiği zaman en güzel kıyafetler ile onu karşılayın, makyaj yapabilirsiniz, en azından gözünüze kalem çekin, saçlarınızı güzel bir şekilde tarayıp karşısına çıkın. Erkek görsel olarak uyarılır, tahrik olur, size karşı eşinizin alakası azalmasın ve sizi sevsin istiyorsanız, güzel yemekler yapmanın yanında eşinize güzel gözükmeyi ihmal etmeyin. Yatarken bazen iç çamaşırları ile yatın, saçınız açık yatın, bazen yorgan altında çıplak yatınki eşiniz sizi görsün, dokunsun, farketsin. Bunlar eşinizin size karşı alakasını artırır. Sürekli aynı olmayın, yenilikler yapın, değişiklikler yapın, eşinizin alakasın çekmeyi başarmalısınız, bir kadın bunu kolay bir şekilde yapar. 
7-Dindar kadınlar mutlaka eşinize karşı giyinmek için fantazi kıyafetleriniz olsun, yatak odanızda fantazi iç kıyafetleriniz bulunsun, bunların olması haram değildir. Kafanızdaki yanlış cinsel bilgilerden dolayı kendinize cinsellliği yasaklamayın, cinsel isteğin olması günah değil, ayıp değildir. Bu isteğinizi eşinizle meşru bir şekilde gideriyorsunuz, haram olan yanlış olan cinsel isteği gayrimeşru bir şekilde gidermektir, yani zina yapmaktır. İmam Gazali hz. Buyuruyorki; kadın olsun erkek olsun insanların dünyada en çok hoşuna giden şey cima etmektir (birlikte olmaktır), bu güzel zevki kendinize haram kılmayın, eşinizle yatak odanızda serbestçe yaşayın. Fantaziler yapabilirsiniz, eşinizin karşısına farklı iç kıyafetleri ile çıkabilirsiniz, farklı pozisyonlar deneyebilirsiniz, içinizden geldiği gibi beraber olun kendinizi serbest bırakın.
8-"Önce sözlerle birbirinizi tahrik edin, sonra dokunarak, sonra öperek, sonra beraberliğe geçin" diyor Hz. Peygamber yine; "Horozlar gibi çiftleşmeyin" diyor. Horozlar doğrudan beraberliğe geçerler, oysa kadınların cinselliğe hazır olması için eşleri tarafından uyarılması gerekir. Erkek kadını görünce aklına hemen cinsellik gelir, kadınlar öyle değildir uyarılmadan hareketlenme olmaz. Kocası eşini önce cinsel sözlerle tahrik edecek, bunları konuşmak ayıpta değil, günahta değildir, vücudun ne güzel, kalçan, göğsün şöyle böyle vb. Sözler söylendiği zaman kadının beynine talimat gider ve birden cinsel hormonları çalışmaya başlar, vücuduna dokununca hareketlenme artar, elektriklenme olur, erkek dokunmaktan hoşlanır, kadın dokunulmaktan. Belden üst tarafına erkek dudakları ile öperek temasta bulunabilir, belden altına elleri ile temasta bulunabilir, beş on dakika önsevişmeden sonra kadın hazır hale gelmiş olur, bunun ölçüsü kadının rahminden mezi denilen kayganlaştırıcı sıvının gelmesidir, bundan sonra kadın beraberliğe hazır hale gelmiş demektir. Sonrasında beraberliğe geçilebilir, hamile kalınmasın isteniyorsa dışarı boşalınabilir, hamile kalındıktan sonra istediğiniz kadar içeri boşalabilirsiniz sıkıntı yoktur. Erkekler içeri boşalınca daha mutlu olurlar. Hamile kalınmasın isteniyorsa içeri boşalmak için prezarvatif takılabilir.
9-Erkekler kadınlara göre cinsel yönden daha isteklidirler. Kadınlar eşinizin istekli olması onun sapık, azgın olduğu manasına gelmez, evliliğin ilk zamanlarında daha çok istekli olmalarıda normaldir, yıllar geçtikçe bu normale gelir, bunun için birşey yapmanıza gerek yok, isteklerinize göre hareket edin, canınınız beraber olmak istediği zaman ertelemeyin. İslam dinine göre kadın kocası beraber olmak istediği zaman beraber olmazsa günaha girmiş olur, kocasını tatmin etmezse onu bir nevi günaha itmiş oluyor. Kadınlar iki üç haftada bir orgazm olsa yetebiliyor, hatta bazı kadınlar cinsel olarak daha isteksiz oluyorlar, kadınların cinsel olarak isteksiz olmaları hasta oldukları manasına gelmez, bunun için ilaç kullanmayada gerek yoktur. Sözlerle tahrik ettiniz, dokunarak tahrik etmeye çalıştınız, öperek uyarmaya çalıştınız yinede kadında uyarılmadı ve zevk almıyorsa ve bu durum sürekli böyle devam ediyorsa o zaman problem olduğu düşünülebilir.
10-Bazı erkekler yanlış bilgilendirmeden dolayı eşlerinin istekli olmasını kötü saymakta ve yanlış düşünmektedirler, onlara göre kadın yatakta uzanmış yatacak erkekte gelip işini bitirecek, böyle bir cinsellik yoktur, kadında cinsellikten zevk alır, kadınında tatmin olmaya ihtiyacı vardır. Kadınların zaman zaman cinsel istekte bulunan söz ve davranışlarını yanlış değerlendirmeyin. Eşiniz cinsellikten ne kadar zevk alırsa sizide o kadar memnun eder, cinselik iki yönlü bir faaliyettir. 
11-Cinsellikte psikolojik unsurlar çok mühimdir, mesela canınız sıkkın, borcunuz var ve bu sizi çok geriyor, aşırı üzüntülü bir durumunuz var, başınıza bir bela-sıkıntı geldi bunlar cinsel enerjiyi anında düşürür, isteği azaltır. Ev hanımlarının eşlerini kapıda hizmetçi kıyafeti ile iş kıyafetleri ile karşılamasıda birçok zaman cinsel isteği azaltır. Kadınlar günlük duşta alsalar terleyince vücudunda koku oluşur bu erkeğin alakasını azaltır, cinsel isteği bıçak gibi kesebilir, hele öpünce tuz tadı gelirse cinsellik başlamadan biter. Bunun için kadınlar eşleri gelmeden az önce duş almalı, duş alacak vakit yoksa boynunu ve göğsünü silmelidir.

Bizlere ulaşabileceğiniz linklerimiz:
https://www.facebook.com/uzmanailedanismani
https://plus.google.com/u/0/b/115521613545215332174/115521613545215332174/posts
http://uzmanailedanismani.blogspot.com.tr/
ailedanismani@gmail.com

26 Haziran 2016 Pazar

FANTAZİLER CİNSEL HAYATIN VAZGEÇİLMEZLERİDİR, EVLİLİK HAYATINIZA RENK KATARLAR


 
(Dünyanın en güzel zevki cinsellik yaşamaktır.)
Hayat dinamiktir, monotonluğa yer yoktur, cinsel hayatta dinamik bir şekilde yürütülmezse belli bir zaman sonra monotonluk ve sıkılmalar, birbirinden uzaklaşmalar başlar. Cinsel hayatınıza fantazilerle heyecan ve renk katabilirsiniz. Fantezi hususunda kendinizi sınırlamayın. İnsanın cinsel gelişimi bir ömür boyu devam eder, bırakın cinsel hayatınızda kendiliğinden akıp gitsin. Siz fantaziler yapacağım diye porno filmler seyredip kitap-dergiler okuyup yeni şeyler bulmaya çalışmayın. Böyle yaparsanız başkalarını taklit etmiş olursunuz, taklitte insanı mutlu etmez.
Fantaziler bazen eşinizin size aldığı tahrik edici bir kıyafet, bazen sizin ona aldığınız bir kıyafet olabilirken, bazen farklı bir odada beraber olmak olabilir. Bazen banyoda beraber olmak olabilir (dikkat edin ayağınız kayıp bir yerinizi kırabilirsinizde). Bazen farklı pozisyonlarda beraber olmak, farklı vakitlerde beraber olmak olabilir. Çocuklarınız var büyüdüler ve yanlarında bazı şeyleri rahat yapamıyorsunuz, ilk evlilik yıllarınız aklınıza geliyorsa eşinizle bir tatile çıkıp bir kaç gün beraber fantazilerinizi yaşayınca rahatlarsınız, mutlu olursunuz.
Öyle garip bir dünyada yaşıyoruzki bazı insanlar sınırsız ve fütursuzca bir cinsel hayat yaşarken bazı insanlar kendini kültür ve yanlış dini bilgilerden dolayı sınırlandırmış cinsel hayatı zevk alınmaz hale getirmişler. Sizleri sınırlamamak adına fantaziler yazmıyorum yapılması psikolojik olarak doğru olmayan şeyleri yazarak sizi hayalleriniz ve fantazilerinizle başbaşa bırakıyorum.

YANLIŞ FANTAZİLER
1-Eşinizle porno film seyrederek beraber olmayın. Siz fantezi olsun (eşim cinselliği öğrensin diye bir düşünce içindesinizdir belki?) diye düşünürken eşinizde filmdeki adamın cinsel becerilerine odaklanır içinden tüh be böyle bir kocamız yok, aleti kısa, erken boşalıyor, bana yetmiyor vb. Düşünceler içine girer, sizi yetersiz görebilir. Sizi yetersiz görmesi kafasında yanlış düşünceler meydana getirir, sapkınlığa müsait ortamlarda bunlar ortaya çıkabilir.
2-Vibratör alıp kullanmayın, bunun sıkıntıları çok olur.
3-Kavatlık, deyyusluk (eş değiştirme, swingers) fantezi değildir, fantezi karı-kocanın kendi aralarında yaşadıkları, cinsel hayatlarını renklendirme adına yaptıkları faaliyetlerdir.
4-Erkekler yaş ilerledikçe ilaç kullanıp cinsel hayatını aynı şekilde devam ettirmek isteyebilir. Yaşınız ilerledikçe cinsel performansınız düşer bu normaldir, ilaç kullanıp gençlik zamanlarındaki gibi devam etmeye kalkmayın. Bu ilaçlar penise daha fazla kan pompalanması için kalbi iki katı hızlı çalıştırırlar, eğer kalbinizde ritim bozukluğu varsa veya aort damarlarında incelme olmuşsa Allah korusun bir kalp krizi ile ölebilirsiniz. Kadınların cinsel ilaçlara ihtiyacı yoktur.
5-Başka insanların cinsel hayatlarını okuyup kendinizde yapmaya kalkmayın, bu size bir şey katmaz ve sizi mutlu etmez. Kendiliğinden aklınıza gelen cinsel faaliyetler sizi mutlu eder, kendinizi bir kaşif gibi hissettirir. “Aslında evlenecek kişiler hiçbir yerden cinselliği öğrenmeseler, okumasalar, seyrederek veya duyarak kafalarında cinsel bir algı oluşturmasalar daha güzel olur. Cinsellik bir keşif gibidir, her yaşandığında size bir şeyler katar, bir şeyleri bulmak, öğrenmek, keşfetmenin sonsuz hazzını yaşarsınız. Her şeyi siz keşfedip yaşayacaksınız.” Günümüzde maalesef böyle olmadığı için insanlar bir süre sonra birbirlerinden sıkılıyorlar, farklı arayışlar içine giriyorlar. Evlenmeden beş yıldır birlikte olmuşlar, zate karı-koca hayatı yaşadıkları için evlilik onlara bir şey vermiyor, bir süre sonra basit sebepler ile boşanmaya kalkıyorlar. Oysa bir kaç aylık nişanlılık döneminden sonra evlenseler, bir kaç yıl birbirlerini tanımakla hayat geçecek, birbirlerine alıştıktan sonra bu sefer çocukları olacak, hayatlarına yeni bir heyecan ve renk gelecek, bir kaç yıl sonra başka bir çocuk derken aile olacaklar, birbirlerine cinselliğin haricinde hayat arkadaşı gibi bakacaklar, aralarında sevgi meydana gelecek.
6-Fetişist olmak, kadının ayaklarını yalamak bunlar cinsellik değildir, elleri-ayakları bağlamak vb. Şeyler boş ve gereksiz işlerdir. Cinsellikte maksat kadın ve erkeğin beraber olup orgazmı yaşamasıdır, kadının ve erkeğin cinselliklerini en dorukta yaşamasıdır. Kadın bir erkeğin kendine sahip olmasını arzu eder, erkekte kadına sahip olmak ister, bu duygular tatmin edilmedikten sonra cinsellik eksik kalır. Erkek kadına sarılıp, kucaklayınca hakimiyet duygusu oluşur, mutlu olur, kendini gerçek bir erkek gibi görür. Kadında bir erkeğin kendine kadınlığını yaşatmasını arzu eder. Erkek kadını öptükçe, okşadıkça, beraber oldukça mutlu olur. Kadında öpüldükçe, okşandıkça, beraber olundukça mutlu olur ve orgazma ulaşır.

BİZLERE ULAŞMAK İÇİN
https://www.facebook.com/uzmanailedanismani
https://plus.google.com/u/0/b/115521613545215332174/115521613545215332174/posts
http://uzmanailedanismani.blogspot.com.tr/
ailedanismani@gmail.com

ERKEK CİNSELLİĞİ ÜZERİNE GENEL BİLGİLENDİRME YAZISI

1-PENİS UZUNLUĞU: Penisler kan ve et penisi olarak ikiye ayrılırlar, et penisleri belli bir büyüklükte olurlar, ereksiyon haline geçince uzunluğunun iki katına kadar çıkabilirler. Kan penisleri inik hale çok küçük olurlar, ereksiyona geçince 5-6 kata kadar uzayabilirler. Penisler uzunluk olarak dörde ayrılır; mikro penis (6-8 cm), normal penis (9-13 cm), büyük penis (14-16 cm), mega penis (17 cm ve üzeri). Mega penisli erkekler dünyada %'in altındadır. Kadınların cinsel sinirleri rahmin giriş kısmında ilk 3,5 cm'de bulunur, buradan sonrası balon şeklindedir, erkeğin penisini bu ilk 3,5 cm'lik kısım kavrar. Yani evlenmek için 6 cm'lik bir penis yeterlidir, bu penis eşini tatmin eder, erkeğin ihtiyacını giderir, cinsel mutluluk sağlar, çocuk sahibi olunmasına yeterlidir. Tıbben 8 cm'den aşağısına istenirse müdahale yapılabiliyor, üzeri normal kabul edildiği için ürologlar müdahale etmiyorlar. Penis kalınlığı sıkıntı teşkil etmez, kadının vajinası zaten penisi kavrayacak şekildedir, temas sağlandığı zaman maksat hasıl olur.
2-ERKEN BOŞALMA: Bekarken erken boşalma anlaşılmaz, evli olunca var mı yokmu belli olur. Masturbasyon yaparak bende erken boşalma vardır denilmez, zaten erken boşalmanın en büyük sebebi masturbasyon yapmaktır, masturbasyon ile hem penis aşırı hassas hale getirilmiş olur hemde beyin erken boşalmaya şartlanmış olur. Evli olmayıpta bir şekilde cinsel hayat yaşayanlarda erken boşalmadan kurtulamazlar. Çünkü evli olmadıkları için rahat olamazlar, birbirlerini karı-koca gibi göremezler, anlık zevke odaklanırlar, beraberlikleri zevke veya paraya odaklı olduğu için psikolojileri rahat olamaz, kendilerini günah işliyorum psikolojisinde görebilirler, ihanet etme psikolojisine girebilirler veya türlü düşüncelerle rahat bir cinsel beraberlik sağlanamayacağı için ne yaparlara yapsınlar asla erken boşalmaya engel olamazlar. Hiç masturbasyon yapmamış kimselerde erken boşalma olmaz.
3-MASTURBASYON: Evli bir erkek asla masturbasyon yapmamalıdır, bir masturbasyon 7 kere cinsel beraberlik yaşamış kadar vücudu yorar. Ergenlikle beraber cinsel uyanış başlar, gençler ergenliğe girdim mi diye daha girmeden çevrelerinden duyup öğrenerek masturbasyon yapmaya başlarlar. Fakat masturbasyon faydalı bir şey olmadığı gibi vücuda zarar verir, vücuttan faydalı minarellerin atılmasına sebebiyet verir, vücudun büyümesini yavaşlatır, unutkanlık ve zekada gerilemeyede sebebiyet verir. Vücutta fazla hormonlar rüya görerek dışarı atılır, bu otomatik bir mekanizmadır, vücut kendini dengeler, sizin masturbasyon yapmanız vücuda faydalı olan maddeleri dışarı atmanızdır. Eğer hiç rüya görüp boşalamıyorsanız aşırı masturbasyon yapıyorsunuz demektir, tedavisi için 3 kere rüyada boşalıncaya kadar masturbasyon yapmayın, bu süre içinde vücut hormonlarınız normal seviyesine gelir.
4-SERTLEŞME: Sertleşme problemi penisin vajinaya girecek sertliğe ulaşamaması demektir. Bunun bir kaç sebebi olabilir, tedavisi için önce ürolog hekime gidip hormon ve kan tahlili yaptırmak gerekir, vücutta eksik olan birşeyler mi varda böyle oluyor, bütün değerleriniz normal çıktığı halde yine devam ediyorsa o zaman psikolojik demektir. Penis dik halde yukarı doğru bakmalıdır, karşıya bakacak kadar sertleşti ise yeterli olur, masturbasyon yapıp boşalabiliyorsanız veya rüyada boşalabiliyorsanız sertleşme probleminiz yok demektir. Sabahları kalktığınız zaman aletin dikleşmiş ise sertleşme problemi kesin bir şekilde yoktur.
4-İKTİDARSIZLIK: Birçok erkek acaba iktidarsızmıyım diye bir korku taşır, bu yüzden kendini sınamaya kalkar. Öksürürken penisiniz hareket ediyorsa iktidarsız değilsiniz demektir. İktidarsızlık bir nevi penisin istenen sertliğe ulaşmaması halidir. Eğer doğuştan itibaren penis bir türlü istenen sertliğe ulaşmamışsa o zaman ameliyat dahil çeşitli tedavi şekilleri vardır fakat belli bir yaşa kadar normalken sonradan iktidarsızlık başladı ise önce hormon tahlili yaptırılır, hormon tahlili normalse psikolojik demektir, aşırı stres, üzüntü vb. Durumlardan dolayı geçici iktidarsızlık olaşabilir, bunu dert edinmeyin. Eğer bir aydan fazla devam ediyorsa o zaman bir hekime müracaat edin.
5-KISIRLIK: Erkeklerde bekarken acaba kısırmıyım tarzı düşünceler, etraftan duyulan yalan yanlış bilgiler buna sebebiyet verebiliyor. Kısırlık evlenmeden anlaşılamayan bir problemdir. Evlenince birkaç yıl çocuk olmamasıda normal kabul edilir, 3-5 yıldan sonra çocuk istendiği halde olmuyorsa tedaviye bakmak gerekir. 3 yıla kadar çocuğunuz olmadığı halde kısırlık düşüncesine girilmesi doğru değildir, bunu bir problem gibi görmek ve kafaya takmakta yanlış bir düşüncedir. Bazen insanın kendi vücudundaki gelişme tamamlanmamış olabilir, bazen eşinin hormonal problemleri olabilir, eğer 3 yıldan sonra çocuğunuz olmuyorsa ancak o zaman hekime müracaat edebilirsiniz.
6-CİNSEL İLAÇLAR KULLANMAYIN: Cinsel performansı artırmak için hiçbir şekilde ilaç kullanmayın. Evli olmayan ilaç kullanmasın zaten, böyle bir problemi yok. Erken boşalma için ilaç kullanılmaz. Cinsel performansı artırmak için ilaç kullanılması kalp krizini tetikler, penise daha fazla kan gidip istenen sertliğe ulaşması için kalp iki kat hızla çalışır eğer kalp damarlarınızda incelme-daralma varsa, ritim problemi varsa hayati bir tehlikeyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Penis büyütücü diye satılan ilaçların alayı yalan, boş yere paranızı harcamayın. Yaşa bağlı olarak cinsel performansta düşüşler normaldir, bu sebepten ilaç kullanılmaz.
7-Erkek cinselliğe görsel tahrikle başlar, o yüzden pornografik yayınları seyretmeyin, pornografik dergileri okumayınki tahrik olmayın. Evlenmeden cinsel beraberlikler yaşamayın, bu eroin gibidir, günah işleme zevkini bir kere tattınızmı kolay kolay bırakamazsınız. Bir erkeğin kız arkadaş edinmesinin sebebi cinsellikten başka bir şey değildir, kızlar bir erkekle arkadaş olurken cinsellik düşünmez ve sanki başka bir kızla arkadaşmış gibi hareket eder, onların bu safiyane duygularını istismar etmeyin, yarın belki sende evleneceksin seninde kızın olacak, kızına başkasının yapmasını istemediğin bir davranışı bugün sen yapma. Bekarken acaba evlenince bir kızla beraber olabilecekmiyim, ilkgece başarılı olabilecekmiyim, karımı memnun edebilecekmiyim tarzı sualler aklınıza gelir. Hiç merak etmeyin herkes evlenir bunları yaşar ve problem çıkmaz.
8-Önceden kendinizi tecrübe etmenize gerek yok. Hele erkekliğinizi test etmek için geneleve gitmeniz hayatınızın en büyük hatası olur. Heyecanlı bir şekilde gidiyorsun, beraber olup ilk defa cinselliği yaşayacaksın, elin ayağın titriyor, başarılı olabilecekmiyim diye. Fakat karşındaki kadın tam bir kaşar, ağzında sakız, eline gazete olmuş hiç oralı değil, hadi çabuk işini gör ve git diyor, sen bu durumda beraber bile olamadan çıkıp gidiyorsun, birçok erkek daha beraber olmadan boşalıyor, tekrar aleti hazır hale gelemiyor. Kendini eksik kusurlu görüp cinsellikten bile soğuyorsun. O yüzden bu ilkleri eşinle yaşayın, o senin ilki olsun, sen onun ilki ol, birbiriniz seversiniz, o heyecanları beraber yaşarsınız, işin güzelliği burada. Eşini düzeceğim moduna girme beraber cinsellik yaşacaksınız, onunda seninde istediğin bu. Bu güzel anları akışına bırakın, herşey kendiliğinden gelişsin en güzeli ve tatmin edici olanı budur.
9-HOMOSEKSÜELLİK: Homoseksüellik erkeklerde nadirde olsa rastlanılan bir hastalıktır. Çok çeşitli sebebleri vardır. Hormonal ve psikolojik sebeblerden meydana gelmektedir, çaresi ve kurtuluşu vardır. Erğenlik dönemine girerken bazen gençlerde acaba ben homoseksüelmiyim vb. Düşünceler akla gelir. Gencin vücuduna karşı bir alaka oluşur, bazen göğüs uçlarından süt çıkar, bazen arka tarafı kaşınır, bazen tuvalette elini arkasına sokar bundan hoşlanabilirde. Bunlar ergenlik döneminde birçok gencin başına gelir, hatta şartlar müsait olduğu zaman erkek erkeğe birliktelikte yaşanmış olabilir. Bunların olması sizin homoseksüel olduğunuz manasına gelmez, ergenliğe girerken böyle vukuatlar birçok kişinin başından geçer, sonra unutulur gider. İşte bu yaşadıklarını unutmayanlar, içine kapanık kişilerde homoseksüellik davranışı ortaya çıkar.
10-Şu an toplumumuz öyle bir hale geldiki kadınlar sokakta yatak odası kıyafetleri ile dolaşmakta, resmen bir akıl tutulması yaşanmakta, bu durum erkekleri olumsuz etkilemektedir. Zina yapmayan parmakla gösterilecek kadar az duruma gelmiş. Sizler önce bir iş sahibi olun, sonra evlenin yuva kurun, cinselliğin en güzeli evlilik hayatında sevdiğinle yaşanandır. Diğer ilişkiler pişmanlıktır ve insana kendini kötü hissettirir, yaparken hoşuna gider sonrasında pişmanlık anaforlarında yuvarlanır insan. Evlendiğin zaman bile birçok erkek bir eşin kendine yetmediğini anlayacak. O zaman kendinize dost tutmaya, metres hayatı yaşamaya, zinalar yapma peşinde koşmayın. Dünyada misafir olduğunuz unutmayın, asıl hayatın ahiret hayatı olduğunu ve birgün ölünce dünyada yaptıklarınızdan hesaba çekileceğinizi unutmayın. Dünyada bulunan bütün nimetlerden tadımlıktır, asıl nimetler ahirette verilecek. Huzuru ve mutluluk aile ortamında elde edilir. Dışarda size kuyruk sallayanlar yüzünden hayatını size adamış, sizi mutlu etmek için çalışan eşinize yanlış yapmayın. Hiç kimse dışarda kendisi değildir, insanların menfaat karşığı sizle olan ilişkilerine kanıpta onları mükemmel görüp eşinizi kusurlu görmeyin, kimse yoğurdum ekşi demez.